19 Nisan 2014 Cumartesi

Yüz Öyküleri



Belki de yüz öykülerini anlatmaya başlamanın en iyi yolu,  11 Eylül 2012 Salı günü bir anda gelen bir sevinç ve coşkuyla Işıktan Düşen Notlar'da yazdığım mesajı aktarmak olacaktır.

Yazının başlığı uzun, kendisiyse kısaydı.

"Lalabey Paylaşım, Dergi Sanat, Sanatlog; Teşekkürler Yeni Dostlarım...

On yıl önce bir gün bilgisayarımda şöyle bir not göreceğimi bilsem ne düşünürdüm bilmiyorum:




Duygu Özlem Demir, sizin Duvarınızda bir şey paylaştı: Mehmet Arat Kaleminden, Üç Öğün Sevgi.

Ama işte dün bu mesajla sevindim. Duygu Özlem Demir'in hiç görmediğim, belki hiçbir zaman karşılaşmayacağım dostlarımdan biri olduğunu söyleyebilirim.

Onun çağrısıyla bir süredir Lalabey Paylaşım için yazıyorum. Sonra yine yeni dostlarımdan Nilgün Altan'dan Dergi Sanat ve Hakan Bilge'den Sanatlog için birer çağrı aldım.




Yazmak ve hele paylaşabilmek çok güzel. Keşke yaşamı ve dünyayı anlatabilmek için daha çok zaman bulabilsek.

Dün benim için iki sevindirici haber daha vardı.

Masumiyet Müzesi'nde Olmayan Bir Bavul - Mehmet Arat - dergisanat.

Hakan Bilge, SanatLog'da bir şey paylaştı: Belle de Jour: Gündüz Güzelinin Gece Düşleri - sanatlog.

Dışarıdan bakınca belki kolay görünebilir, ama yayıncılığın, hele İnternet ortamında ne kadar zor olduğunu, ne çok çaba istediğini biliyorum.

Bu yüzden Duygu Özlem Demir'e, Nilgün Altan'a, Hakan Bilge'ye; Lalabey Paylaşım, Dergi Sanat ve Sanatlog'da emeği olan herkese teşekkür etmek istedim.

Daha güzel bir dünya için katkıda bulunanan en küçük damla bile çok değerli olabilir.

Teşekkürler yeni dostlarım." (1)

Bir başka açıklama da Sanat Dünyası grubu için yazdığım kısa notta bulunabilir:

"Bugün ürünlerini ışık hızıyla paylaştığımız sanat, yaşananların en güzel ve en özlü yansımaları, ulaştığı konuma kolay gelmedi. Bilgi çağında paylaşım yolculuğum çok da eskilere dayanmıyor. Yıllarca bu sitelere uzaktan baktıktan sonra bir adım atıp yaşamın en anlamlı alanlarından birisi olduğuna inandığım sanatta neler olduğunu bu pencereden görmeye çalıştım. Bir yandan sayfalara bakarken, bir yandan bu ortamda nasıl konuşulduğunu öğrenmeye çalışıyordum. Sanat Dünyası Grubu bu süreçte başladı." (2)

İnternet ortamında oluşmuş olması nedeniyle benim için özel bir yeri olan Selim ile Sima öyküsüyle ilgili teşekkürümden de söz etmeliyim:

"Selim ve Sima 2012 yılında blog öykülerimin önemli bir parçası oldu. 14 Şubat'ı, 8 Mart'ı, 1 Mayıs'ı birlikte yaşadık.

Onlar da birbirlerini bu yıl tanıdılar. 1 Mayıs'tan sonra Sima'nın evinde uzun uzun konuştular.

Öyküleri 31 Aralık 2012'de "Yılın Son Günü" ile bitecek.

Hem bunu duyurmak, hem de katkısı olanlara şimdiden teşekkür etmek istedim.

Paylaştığımız bu ortamda insanlığın çağlar boyunca geliştirmiş olduğu bilgi birikiminin ve teknolojinin sonuçları kullanılıyor. Bugünün ayrıcalıklarını yaşayan herkesin yapması gerektiği gibi önce tarihin tüm güzel insanlarına teşekkür ediyorum.

Sonra Milliyet Blog'un kurulmasında ve başarıyla sürdürülmesinde emeği geçen herkese tek tek teşekkür ediyorum. Bu gerçekten alkışlanmaya değer bir çaba ve geleceğin güzelliklerine önemli katkıları olabilecek bir ortam.

Sosyal ortamlara yabancılığımı aşmaya çalışırken bana destek veren Facebook arkadaşlarıma, Sanat Dünyası (1) grubu üyelerine ve destek veren herkese de tek tek teşekkür ediyorum.

Daha güzeli hep birlikte aramak ve küçük adımlarla hem birbirimize, hem geleceğe yaklaşabilmek dileğiyle..." (3)

Yüz Öyküleri ne zaman aklıma düştü, bilmiyorum. Kazandıklarımı hep yitiriyor olmanın, yaşadıklarımın ve düşüncelerimin inanılmaz bir hızla eksilmesinin korkusu beni hep yazmaya, içimdekileri bir yolunu bulup saklamaya yöneltiyor.

Yalnızca ekrandaki yüzleriyle tanıdığım yeni dostlarımı unutmamak için, zamana yayılan sözlerden küçük öykülere ulaşmak istedim.

Belirli bir amaç ve kural olmadan, ışık hızıyla dolaşan izlerin bir bölümünü yakalamaya, yeni kişiliklerimizi anlamaya çalışarak.

Böyle başladı yüz öyküleri.

1. Mehmet Arat, Teşekkürler yeni dostlarım, http://mehmetarat.blogspot.com.tr/2012/09/tesekkurler-yeni-dostlarm-lalabey.html
2. Mehmet Arat, Sanat Dünyası, http://blog.milliyet.com.tr/sanat-dunyasi/Blog/?BlogNo=354971
3. Mehmet Arat, Teşekkür ve "Yılın Son Günü" için bir randevu, http://blog.milliyet.com.tr/tesekkur-ve--yilin-son-gunu--icin-bir-randevu/Blog/?BlogNo=384210

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder