31 Ağustos 2017 Perşembe

Semrin Şahin







Sanırım belleklerimizin artık eskisi gibi olmadığına kuşku yok. Akşit Göktürk'ün bir kitabından yaptığım aşağıdaki alıntı, yeni iletişim çağımızın etkileşim biçimlerini açıklayan bir metne dönüşmüş:

“Ünlü ozan John Keats (1795–1821), en güzel şiirlerinden birinde, yurttaşı George Chapman’ın on altıncı yüzyıl sonunda yapmış olduğu bir Homeros çevirisini ilk kez okumanın coşkusunu dile getirir. Eski Yunanca bilmez Keats. Çeviri buluşturur onu Homeros’un yirmi yedi yüzyıl öteden gelen gür sesiyle, düşsel dünyasıyla. Zaman, uzay, dil engelleri birden kalkıverir ortadan. O coşkuyla ozan, bu unutulmaz okuma yaşantısını adı geçen şiirinde ölümsüzleştirir." (1)

"Zaman, uzay, dil engelleri" kavramı, artık yeni anlamlar kazandı. Bazı engeller kalktı, bazıları hafifledi, ama beklenmedik güçlü engeller, bilgi çağının prangaları da girdi yaşamlarımıza.

....


İşte Semrin Şahin'le, en azından benim için böyle yeni bir dönemin başlangıcı olan bir zamanda tanışmıştım. "Sanat Dünyası" (2) için yaptığı bir yorum; duyarlı ve ince kişiliğini yansıtan, yaşama olumlu bakan ve bunu çevresine de yansıtmaya çalışan yaklaşımının benim için özel bir örneği olmuştu. Katkısını, desteğini hissetmiş, çok mutlu olmuştum.

"İyi ki varsınız" demişti. "Her akşam koşa koşa gelip Sanat Dünyası'ndaki edebiyat haberlerine bakıyorum" demişti.

Semrin Şahin bu yorumu 28 Mart 2012'de, saat 16:36'da yapmış. O günden bugüne benim, Semrin Şahin'in, ailelerimizin, dostlarımızın, mahallelerimizde ve kentlerimizde ve Türkiye'de ve hatta bütün dünyada yaşayan insanların hayatlarında ne çok şey değişti.

Bir değişiklik de anıların artık yalnızca belleğimizde ve el yazısıyla tuttuğumuz günlüklerde değil, yeni iletişim çağının derinliklerinde de bulunması ve birikip sürekli büyümesi. Anılarımızın izlerini iletişim geçmişinden sürebilmemiz. Kuşkusuz ışıktaki kayıtları yitirmediğimiz sürece. (3)

....




Paylaşım dünyasında gördüğüm ilk öyküsü 11 Ekim 2011, son öyküsü 8 Ağustos 2013 tarihlerini taşıyor. Semrin Şahin kendisini şöyle tanıtmış:

" 1981 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu.  On dokuz mayıs üniversitesi Türkçe öğretmenliğinden mezun oldu. Türkçe öğretmenidir. Samsun’un Bafra ilçesinde görev yapmakta ve evli, iki çocuk annesidir.

Hayal, Kalem, Koridor, Ihlamur, Temrin, Güncel Sanat, F dergisi, Lacivert, Patika, Kundak, Antalya Sanat, Semaver ve Acemidergilerinde öyküleri okuyucuyla buluştu ve buluşmaya devam ediyor. Acemi dergisi yayın kurulunda yer almakta.

 Birçok derginin (Natama, Kalem, Ayna ve İnsan, Hayal bilgisi, Ihlamur, Acemi dergilerinin) Samsun temsilcisi olarak edebiyat dergilerini Samsunlu edebiyatseverlerle buluşturmaktadır.

ÖDÜLLERİ:

2012 Bafra “Öğretmen Anıları” yarışmasında “İlginin Büyüsü” adlı yazısıyla 1. lik ödülünü aldı.

2013 Güncel Sanat Öykü Yarışması "Mühürlenmiş Bir Şiddet" adlı öyküsüyle Jüri Özel ödülünü aldı.

KİTAPLARI:

2012 yılında çıkan“Zihinlerden Beyaz Düşünceler”adlı kolektif öykü kitabının hem yazarlarından hem de derleyenlerden birisidir.

'Mavi Yürekler' ve 'Maviye Yolculuk' Antolojilerinin önsöz yazarıdır.

2013 yılında  çıkan "Kuzeyden Esen Hayaller" öykü antolojisinin hem derleyeni hem de yazarlarından biridir." (4)


4 Şubat 2014'te Yitik Ülke'nin "Yeni Kitaplar" bölümünde, Semrin Şahin’in ilk öykü kitabı “Güvercinler Zamanı” duyurulmuş.

“ 'Sevgili Babama' diye ithaf edilen kitapta 13 öykü var. Bu 13 öyküde anlatılan olaylar, bu olayları yaşayan öykü insanları, onların dünyaları, etkilenmeleri, tutumları evet bunlar anlatılıyor değişik zamanlar ve mekânlarda ama bir su akıtır öykülerin kenarından ve bazen de tam ortasından yazar, bu su temiz bir su değildir çünkü adı ölümdür.  Ölüm bazen vahşi cinayetler olarak, bazen geçmişte kalan bir anı olarak, bazen de teslimiyet olarak öykülerin içine sinen bir durumdur, haldir.  Umuda yönelik aydınlığa, neşeye yönelik tek bir öykü vardır kitapta ki o da bu kitapta neden vardır sordurur okura." (5)



Semrin Şahin'in de katıldığı 3. Samsun Kitap Fuarı'nda 140.000 okur yazarlarla buluşmuş. 02 Mart 2017'da Cemil Baskın'ın "Bakış" programında Semrin Şahin'in Öykücülüğü konuşulmuş.






Eğitimci-öykücü Semrin Şahin,  Edebiyat Nöbeti dergisi sahibi Celal Karaca, öykücü Meltem Dağcı ve eğitimci yazar Refik Baskın katılmış. Meltem Dağcı, Semrin Şahin'in "sorumlu ve duyarlı" öykülerini sevdiğini belirtmiş. (6)

Semrin Şahin'in "Güvercinler Zamanı", "Gece, Kediler ve Sessizlik", "Kadın Olsaydınız Anlar mıydınız?", "Yarından Da Yakın (Mehmet Akif Ersoy) ve Vatan Sevdalısı (Ömer Seyfettin) adlı öykü ve biyografik roman kitapları yayımlanmış. (7) Bazı öyküleri Sanatlog'da da yer almıştı. (8) "Kirliliğin Kıyısında Uğursuzluk" öyküsü 6 Ağustos 2013 tarihini taşıyor. Geçen dönemde yaşananlara bakılırsa, ne yazık ki "kötücüllerin elinde paramparça olduklarını bilmeden ağlayan kadınların" öyküleri sürecek gibi görünüyor. İnsanlar "kötücüllerin elinde paramparça" olmaktan kurtulmanın yolunu bulana dek.

....


15 Mart'ta Semrin Şahin'in gönderisi Sanat Dünyası'nda (9) şöyle paylaşılmış:

"Meltem Dağcı bir söyleşi yapmış, Semrin Şahin 'Buraya bir inci bıraktım, değerini bilenlere'
diyerek paylaşmış. Aslında biraz farklıdır sözcüklerle dizilen incilerin değer sistemi. Kolyeler
çoğaldıkça ucuzlar. Öyküler okundukça güçlenir, yaşamaya başlar."

Kuşkusuz güçlenerek yaşıyor öyküler, yazarların ve okurların zihinlerinde.

....


28 Mart 2012. Mehmet Arat, Semrin Şahin'in zaman tünelinde bir bağlantı paylaşmış.

21. yüzyıl, ışık hızında iletişim, insanları birbirine yaklaştırıyor.

Peki insanlar birbirine yaklaşıyor mu? Öyküler artık yalnızca barışı, kardeşliği ve mutluluğu mu yazıyor? Tarih boyunca tanık olduğumuz acılar geçmişte mi kaldı? Artık öykülerde yerleri yok mu, bundan sonra yalnızca güzellikler mi yaşanıp yazılacak?

Henüz değil belki. Ama yaşadıkça, aradıkça, çalıştıkça, yaptıkça, yazdıkça. Bir gün aynı güzelliğin sonsuz sesli ve renkli öyküleri yazılacak.

....



Semrin Şahin, Edebiyat Nöbeti dergisine katkısını sürdürüyor.  Meltem Dağcı ile konuşan Celal Karaca, derginin çıkış öyküsünü şöyle özetlemiş:

"18 yıl İstanbul’da yaşadım. 2006'da emekli oldum. 2015’in ilkbaharında memleketim Bafra’ya döndüm. Bafra’da bir edebiyat dergisi çıkarma hayalim vardı. İstanbul’dayken adını da koymuştum: Edebiyat Nöbeti. Bu fikrimi ilk paylaştığım kişi Semrin Şahin oldu. Semrin Hanım, Bafra Cumhuriyet Ortaokulu’nda Türkçe öğretmeniydi. Dergi çıkarabileceğim bir edebiyatçı bulmuştum. Diğer arkadaşlarla toplantılar yapmaya başladık. Toplandığımız mekân Okyanus Kitabevi’ydi." (10)

Sanat Dünyası'nın (11) da sanata ve yaşama dost bu tür güzel çabaları yansıtabilmesini, nitelikli iletişimin bir örneği olmasını diliyorum.


1. Mehmet Arat, Çıplaklığın Çevirisi, Dillerin Dilsizliği, http://www.sanatlog.com/manset/ciplakligin-cevirisi-dillerin-dilsizligi/
2. Mehmet Arat, Sanat Dünyası, http://blog.milliyet.com.tr/sanat-dunyasi/Blog/?BlogNo=354971, 24 Mart 2012
3. Mehmet Arat, Yitirdiğim Anılar, http://blog.milliyet.com.tr/yitirdigim-anilar/Blog/?BlogNo=351792
4. Semrin Şahin, Hakkında, http://blog.milliyet.com.tr/BloggerHakkinda/?UyeNo=2442958
5. Semrin Şahin’in ilk öykü kitabı “Güvercinler Zamanı”, http://www.yitikulke.com/semrin-sahinin-ilk-oyku-kitabi-guvercinler-zamani/
6. Cemil Baskın, Bakış - Semrin Şahin'in Öykücülüğü 02 Mart 2017, www.youtube.com/watch?v=5zeZcJc6s3c
7. Semrin Şahin, www.idefix.com/Yazar/semrin-sahin/s=6390
8. Semrin Şahin, http://www.sanatlog.com/etiket/semrin-sahin/
9. Mehmet Arat, Yüz Öykülerinden Kesitler, Yitirilen Anıların Aynaları, http://mehmetarat2000.blogspot.com.tr/2017/06/yuz-oykulerinden-kesitler-yitirilen.html
10. Meltem Dağcı, Anadolu’da emekçi bir dergi: Edebiyat Nöbeti, http://www.birgun.net/haber-detay/anadolu-da-emekci-bir-dergi-edebiyat-nobeti-174824.html
11. Sanat Dünyası Tarihi ve Yeni Bir Dönem, http://gruplaringrubu.blogspot.com.tr/2017/08/sanat-dunyas-tarihi-ve-yeni-bir-donem.html